Biz bu çalışmamızda, Kur’an’ı hâlâ anlamadan okuyan Müslümanları uyarmaya; farkında olmadan yaptıkları şeyi kendilerine tanıtmaya; onları
gerçek manada Kur’an’a, yani okumaya teşvik etmek istedik.
Kur’an’sız Müslüman ve İslâm Âlemi’nin olamayacağını, ondan istifadenin, ancak onu anlayarak okuyup öğrendiğini yaşamakla mümkün olabileceğini yine Kur’an vasıtası ile anlatmaya çalıştık. Kur’an’ı anlama ve yaşama düşüncesi olmadan sırf sevap kazanmak ve onu da ölülere göndermenin, ücret mukabili okuyup sevabını satmanın; böylece Kur’an’ı bir ölüler kitabı ya da ticaret metaı haline getirmenin doğru olmadığını; hayata müdahil olmayan Kur’an tilavetinin Müslümanlara rehber olamayacağını İslâm’ın temel kaynakları vasıtası ile açıklamak istedik.
Nihayet araştırmacı bir ilim adamı olarak “Hayra çağırma, ma’rufu emredip münkeri yasaklama” görev ve sorumluluğumuzu, bu yolla yerine getirmeye çalıştık.